
Bir Hastam İle Hikayem (Obsesif Kompulsif Bozukluk-1)

OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) yani saplantı-zorlantı diye basit dilde tarifi.
Ciddi ve süreçleri zor bir hastalık. OKB hastalığını mantıksız bulsakta, düşünmekten kendimizi alıkoyamadığımız durumlar ve bu düşüncelerin bizde oluşturduğu sıkıntıyı gidermek adına yaptığımız, tekrarladığımız davranışlar silsilesidir.
Tv dizisinden bildiğimiz Masumlar Apartmanındaki ‘’Safiye‘’ karakteri birçok insanı bu hastalıkla ilgili fikir sahibi yaptı, farkettirdi. Hastalık hakkında bilgi sahibi olmayan ama OKB hastası olan ya da hastanın yakınları için referans noktası oldu. Bir çok hasta ve hasta yakını Safiye de ne ki, Safiye’den beter ya da yok canım Safiye gibi de değil kıyaslamaları ile hekimlere başvurdu.
Bugün size bir anımdan bahsedeceğim. Yaklaşık 11 ay önce 65 yaşında olmasına rağmen, olduğundan daha yaşlı ve yıpranmış görünen biri iki kızı tarafından muayenehaneme getirildi. Heyecanlı kızları, Dr. Hanım ‘’Safiye’’ annemin yanında hiçbir şey diyerek başladılar.
Hastanın uzun yıllar önce birçok başarısızlıkla sonuçlanan tedavi girişimleri olmuş ve artık hayatını hastalığın ellerine bırakmıştı. Beni ne mühendisler ne doktorlar istedi cümlesini çağrıştıran, çok naif bir ses tonu ile ‘’Dr. Hanım üzerinize alınmayın ama ben çok fazla profesör ile tedaviye başladım ve hepsi bununla yaşamayı öğreneceksin dediler’’cümlesi ile konuşmaya başladı.
Hastanın çok fazla semptomu vardı bunları paylaşmayacağım ama görüşmede tedavi sürecinin çok zor olacağını bana hissettiren en önemli şey hastanın duygularını anlamaya çalışırken kurduğu ‘’korku’’ dışında hiç duygu bilmiyorum cümlesi oldu.

Bu hastam ile günlük düzenli görüşmeler, ilaç tedavisi ve TMS tedavisine başladık. Çok zorlandı, çok tökezledi. Birlikte çok yorulduk, bazen umutsuzluğa kapıldık. Ama çok güçlü bir kadındı, bir çok Türk kadını gibi. Hastalığı alt etmeyi ona boyun eğmemeyi ve hastalığa teslim olmaması gerektiğini tedavi ile anladı, farkındalık oluşturdu kendisinde.
Çok şey başardı, başardık, gerçekten ama bugün size bu hastanın mücadelesinden bahsetmeme neden olan şey yine bana yaşattığı o azim, inanç ve güçlü olma duygusu ve tabiki bende yarattığı o gurur, sevinç!
Geçen günlerde muayenehaneme geldi ve bana bir hediye getirmiş. Kendi diktiği bir yastık kılıfı. O kadar güzel o kadar naif bir yastık kılıfı ki. Tıpkı kendisi gibi. Bana yaptığı kılıfı uzatırken Dr. Hanım öyle heyecanlıyım ki dedi. Evet sadece semptomlarla başetmemiş, sonunda duygularını da hissetmeye başlamıştı. ‘’Heyecanlıyım’’ ne kadar önemli bir kelimeydi bu hastalık için. Tabi bunu ondan duymak benim için de çok önemliydi.
Bu anımdaki OKB tedavisinde olduğu gibi bir çok tedavi yönteminde de faydalandığımız TMS tedavi yöntemi bir kez daha faydasını göstermişti. Ne mutlu bizlere…

Toparlamak gerekirse hayatta hepimizin yaşadığı birçok zorluk, sıkıntı ve mücadeleleri var. Bazen bu hastalık gibi durumların içindeyken sanki çözümsüzmüş gibi hissedilmekte.
Yardım istediğimiz zaman bazen bu yardımı almaya hazır olmayabiliriz ya da doğru yardım uzatılmayabilir. Unutmamamız gereken en önemli şey herşey çok hızlı değişmekte. Yardım verecek insanlar da yardım araçları da çok önemli. İnanmaktan vazgeçmeyin…
Uzman Dr. Firdevs Sevde Şen